AMERİKA DA DOĞUM İÇİN EKŞİ SÖZLÜK ÜYELERİ NE DEDİ?
bu ulkeye vermeden alma, sadece nimetlerinden faydalanma amaci gudenlerle cok bogu$tuk. ama konu hic bu kadar adile$memi$ti. ataturk'um yarin obur gun yunan memlekete goz dikse bizi bu dolun meyvalari mi kurtaracak? biz varken hayir kemal'im...
bundan sonra yazacak sadece galiz kufurler kalmasindan dolayi burada kesiyorum.
-
amerika'da daha iyi dogurulmasiyla alakasi olmayip, amerikan vatandasliginin toprak esasina dayali verilmesinden kaynaklanan durum. cocugunun abd vatandasligina hak kazanmasini isteyenlerin basvurdugu bir yol haliyle. abesle istigaldir o ayri.
-
türkiye'de taş çatlasa $2500'lik bir operasyona (bkz: sezaryen) karşılık $10000 papel toslamak (normal doğum için hem de, öyle randevulu doğum falan yok)
-
tek soz (bkz: amerikan pasaportu)
alinir. keyfi surulur. bence cocugunuza verebileceginiz en iyi hediye. vatan haini filan da olmazsiniz bence, cunku (bkz: dual citizenship)
-
çocuğum amerikalı olsun istikbali garanti olsun yasasin abd vatandasligi naraları atan bir annenin yapmaktan cekinmeyeceği eylem.
(bkz: defne samyeli)
-
annem ve babamin 20 kusur yil once akil ettigi eylem. allah razi olsun, hayrini goruyoruz.
türkiyede çocuğunu okutmak için özel okullara dökeceğin paraya nazaran daha mantıklı olabilecek eylem. tek sıkıntı doğumdan önce 4-5 ay süre, doğumdan sonra da en az 6 ay süre ile orda kalıyor olmak. nerden bakarsanız 1 sene çalışmasanız da orada yaşayacak maddi birikime sahip olmanız gerekiyor.
düzeltme: mademoiselle55'nin uyarısıyla(en azından 1-2 ay önceki canlı verilere dayanarak çocuğun doğumdan sonra 6 ay amerikada yaşaması şartı aranmıyormuş.)
ancak biraz araştırınca belirtmediğim bir nokta daha var, anne adayının 35 yaşını geçmemiş olması şartı var. o yüzden çocuk mu kariyer mi ikilemini bir daha düşünmelerine sebep olabilir kadınların.
-
durumda ve her yıl 150-200 insan böyle danışmanlık şirketleri ile amerika'da doğum için gidiyor.
ülkenin içindeki vahim durumu da denkleme koyunca, biz ciddi ciddi bu işe baya detaylı baktık, kendi imkanlarımızla gitmekten, bir danışmanlık şirketi aracılığı ile gitmeye kadar araştırdık.
ama günün sonunda maddi-manevi tüm artılarını-eksilerini tarttığımız zaman amerika'da doğum'un çok da matah bir şey olmadığını (ve hatta bazı dezavantajlarının da olduğunu) öğrendik.
bu konuyu değerlendiren herkes için aşağıda detaylarıyla yazıyorum, maksat siz de vakit harcamayın:
nasıl gidiliyor?
şimdi genelde bütçesi sınırlı olan insanlar kendileri ayarlayıp gitmeyi tercih ediyorlar. özellikle amerika'da bir tanıdığınız varsa ve yanında kalabilecekseniz bu fena bir opsiyon değil.
-
avantajları
1- amerikan pasaportu: vizesiz seyahat (yeterince açık herhalde)
2- türkiye'de sbs vb. sınavlara girmeden ortaöğrenim ve liseyi okumak: türkiye'de sadece yabancı öğrencilerin kabul edildiği (ve dolayısıyla amerikan pasaportu olduğu için çocuğunuzun da girebileceği) çok iyi yabancı okullar var. (iicsve british school bunlardan ikisi) buralara sbs vs. derdi-stresi olmadan çocuğunuzu okutabilirsiniz. (ayrıca dandik türk müfredatı yerine adam akıllı uluslararası müfredatla okutuyorlar)
lakin şöyle birkaç problem var. birincisi ve en önemlisi bu okullardan mezun olan öğrenciler türkiye'de üniversite sınavına giremiyorlar (bunu direk okulun yöneticilerine sorarak teyid ettim)
ikincisi bu okullardan örneğin british school'un ilkokul parası bile yıllık (servis-yemek vs. hariç) 70.000 tl civarında. bu parayı verdiğiniz zaman çocuğunuz ilkokul'da soğuk füzyon öğrenmeyecek, bildiğin ilkokul işte. 70.000 tl yıllık parayı ben her yıl kenara ayırsam lise bittiğinde zaten çocuğun hatrı sayılır bir birikimi olur.
3- türkiye'de yabancı öğrenci statüsü ile üniversite sınavına girmeden üniversite okumak:
böyle bir şey hakkaten varmış araştırdık, her sene okullar belirli sayıda kontenjan açıyorlar. ancak bu da öyle elini kolunu sallayarak olmuyor, her düzgün okulun (boğaziçi, odtü, bilkent, koç, sabancı vs.) kendine göre bir sınav sistemi var (sat vs. türü sınavlarda belli puan istiyorlar) yani sizin çocuk yine başarılı bir tip olacak ki boğaziçi'ne böyle girsin.
kaldı ki bu okullarda bu statüde öğrenci için çok sınırlı kontenjan var. diyelim ki bu kontenjanı tutturdu, sıfır bursla okuyacak (ki bu sabancı, koç, bilkent vs. için normal okul parası) e ben normal okul parasını vereceksem çocuk normal bir puan alsa bile sabancı'ya girebiliyor? bunu da eledik...
4- doğduğu eyalette %80'e varan indirimle üniversite okuyabilme imkanı: bu danışmanlık şirketlerinin uydurduğu külliyen yalan bir şey.
evet amerika'da devlet üniversitelerinde "şayet o üniversitenin olduğu eyalette kalıcı ikamet ediyorsanız" mümkün. ama bunun orada doğmakla bir ilgisi yok.
eyaletten eyalete değişmekle birlikte bir eyalette permanent resident (kalıcı ikamet) için o eyalette en az 365 gün yaşamış olmak, orada ehliyet almış olmak, orada kirada veya ev sahibi olduğunuzu göstermek vs vs. baya baya fiziki olarak orada yaşamış olmanızı istiyor adamlar. yani elini kolunu sallaya sallaya amerika'ya gidip oradaki üniversite'den %80 indirim alma imkanınız yok.
ben şimdi devlet okulunda çocuk indirimli okusun diye (özel okullarda zaten yok bu) türkiye'deki işimi gücümü bırakıcam, hanımla çocuğu alacaz gidicez orda 1-1.5 sene önce yerleşicez, kira ödeyeceğim, çocuğu okula kaydettireceğim, 1-1.5 sene işsiz kalıcam ve çocuk indirimli okuyacak (o da okulu kazanırsa) yapma yaw?
velhasıl bunu da eliyoruz.
e geriye ne kaldı? erkek çocuk için askerlik: çifte vatandaşlar isterlerse bedelli askerlikten faydalanabiliyorlar (edit: bu bilgi de yanlışmış, sadece 38 yaşına kadar erteleyebiliyorlar). artı olarak bir de amerikan ordusuna kaydoluyorsun (zorunlu çağırmıyorlar ama bir gün amerika bir savaşa girerse çağırabilirler) böyle ilginç bir durum oluyor.
bunu da eledik.
dezavantajları:
eveet şimdi geldik dezavantajlarına
1- maliyet: kendi imkanlarınızla gittiğinizde daha ucuza gelecektir, ancak danışmanlık şirketi ile giderseniz 20.000 dolar civarında hastane ve danışmanlık şirketi parası, üzerine minimum 3 ay kadar ev kirası, orada yapacağınız harcamalar, birkaç tane uçuş bileti vs vs. koyunca maliyet 80-90 bin tl'yi geçiyor.
2- vergi: amerikan devleti yeni bir kanun çıkarttı ve bundan sonra dünya'daki tüm bankalardan, tüm amerikan vatandaşlarının bütün finansal işlemlerini amerika'ya bildirmelerini istiyor. (bu konuda kpmg'nin partner'ı ile yapılangörüşmeyi okuyabilirsiniz)
amerika ile türkiye arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması var, dolayısıyla şu an için türk vatandaşları belli bir limite kadar burada kazandıklarından amerika'da vergi ödemiyorlar. ancak gelecekte örneğin burada gelir vergisi %35 iken amerika'da %40 olursa amerika senden "gel kardeşim aradaki farkı bana ödeyeceksin" diyebilir (belki diyordur o kısmı tam çıkartamadım vergi kanunu okuyarak (bkz: ekonomi/@akilligelisim), vergi uzmanları aydınlatırsa sevinirim)
beni rahatsız eden şey çocuğumun hayatı boyunca yapacağı her bankacılık işleminin amerika'ya bildirilecek olması. diyelim ki siz burda bir mirası nakit olarak çocuğunuza bıraktınız, çocuk da gitti bankaya yatırdı... hoop "nerden buldun bu parayı" diyip bildirmenizi istiyor. (buyur burdan yak)
3- psikolojik: hanım gidecek taa bilmem kaç kilometre uzağa, bir sıkıntı çıksa buradan benim uçak bulup gitmem 16-17 küsür saati bulacak. değer mi bu strese? değmez.
4- erken izin: hanım normalde çalışabileceği son güne kadar çalışıp doğumdan sonra çocuğa daha fazla vakit ayırabilecekken en fazla 32. haftada işten ayrılıp uçağa binmesi gerekecek, doğumdan sonra çocuğa ayırabileceği vakitten gidecek.
velhasıl özet geçmem gerekirse: tek elle tutulur avantajı vizesiz seyahat imkanı, bunun dışında çocuğun eğitimi için vs. artısı yok.
üstelik vergi vs. nedeniyle dezavantajı var ve hamileler için ekstra bir psikolojik ve fiziki yük getiriyor.
biz bunların hepsini değerlendirip vazgeçtik. danışmanlık şirketlerinin de "amerika'da %80 indirimle okuyacak üniversiteyi" palavralarına da aldanmayın. bunu dinleyip gittiyseniz bu şirketlere dava açsanız yalan beyandan kazanırsınız o kadar sallıyorlar.
edit: yoğun şekilde "ilerde amerika'da çalışmak isterse vatandaş olması büyük bir artı" mesajı aldım. evet böyle bir artı var, ancak bu gerek şart değil. benim şahsen en yakın arkadaşlarım yüksek lisans ve doktora için amerika'ya gittiler (yani yüksek lisans ve doktora yapmak için türkiye'de de başarılıysanız bir engel yok) ve şu an amerika'da çalışıyorlar.
ayrıca "vatandaşlık" yerine green card hemen hemen aynı opsiyonları sunuyor. sadece amerikan başkanı seçilemiyorsunuz ve seçimlerde oy kullanmıyorsunuz.
(çocuğumun amerikan başkanı seçilemeyecek olması ihtimali yüzünden günlerdir gözüme uyku girmiyor, kahroluyorum... ahah)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder